Cumhuriyet Dönemi'nde Bilim

       Cumhuriyet  döneminde Türkiye’de bilim ve teknoloji        

      

 Cumhuriyetin ilk yıllarında, bilim ve teknolojinin gelişebilmesi için önce eğitim reformları yapıldı. Ardından ekonomi ve sanayi hamlesi için adımlar atıldı. Atatürk'ün talimatıyla, iyi eğitimli insan sayısını artırmak için 1921-1924 döneminde üç kez Eğitim Kongreleri düzenlendi.
Türkiye bilim adına atılan önemli adımlar arasında, şüphesiz bilimsel kurumlaşma büyük önem taşır. Bunlardan bir kısmı Osmanlı Devleti zamanında kurulmuş olan ancak, Cumhuriyet zamanında yeniden yapılanmaya tabi tutulan kurumlardır. Bunlar arasında Kızılay’ın ayrıcalıklı bir yeri vardır. Dr. Abdullah Bey, Cemil Topuzlu Paşa gibi devrin seçkin doktorlarının bir araya gelerek kurmuş olduğu bu kurumun tarihi 1868 ise de ancak 1877’de Hacı Arif Bey başkanlığında fonksiyonel hale gelebilmiştir. Hilal-i Ahmer Cemiyeti 1911 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Cumhuriyet döneminde Kızılay adını alan bu cemiyet, ya da dernek Türkiye’de erken tarihli en kapsamlı hizmet veren ve sadece Türkiye çapında değil, uluslararası hizmet götüren bir kurum olarak ad yapmıştır. 
  
    


Türkiye’de 1960’larda başlamıştır. Ancak daha önce Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerekli ekonomik kalkınma 
ve kültürel gelişmede bilim ve teknolojinin kullanılması, ülkenin tüm meselelerine karşı bütüncül bir bilimsel tutum benimsemesine yol açmıştır. Bu tutum genç Cumhuriyet’in bilime atfettiği stratejik rolle şekillenmiş ve Türkiye’de 1960’larda belirlenen bilim ve teknoloji politikalarına da kaynaklık etmiştir.
Türkiye’de  bilim ve teknoloji politikalarının akademik boyutlu ve çok yönlü
 bilimsel araştırmalar şeklinde planlanması ilk olarak 1960’lı yıllarda mümkün 
olabilmiştir. Bu yıllarda çok kapsamlı kalkınma planlarını oluşturmak ve bilimsel 
araştırmaları desteklemek üzere TÜBİTAK’ın kurulması Türkiye’nin ilk akademik 
ölçekli, kurumsal bir bilim ve teknoloji politikası planlama sürecini temsil eder. 
Bu anlamda TÜBİTAK, bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesi yönünde 
Türkiye’deki öncü kuruluş olup kurulduğu yıldan itibaren akademi ve sanayi kolları 
içerisinde işbirliği yürütmeyi ve bilimsel çalışmaları desteklemeyi amaçlamıştır.


Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından sonra düşüncelerini uygulamaya geçirecek kurum ve kuruluşların hızla kurulmasına yönelmiştir. Bu kurumlardan ilki İstanbul Üniversitesidir.

Cumhuriyet kurulduğu yıllarda ülkemizde bilim ve teknolojiden söz edilemezdi. Bu yıllarda ülkede ne bir bilimsel araştırma merkezi ve bilim yapılan üniversiteler ne de teknoloji vardı. Bilim ve teknolojinin alt yapısını oluşturacak iyi eğitim almış, araştırma- geliştirme (ARGE) bilinciyle yetişmiş insan gücü olmadığı gibi, sanayi kurulması için değil sermaye birikimi, devletin ayıracak parası bile yoktu.

Cumhuriyet kuruluşundan bu yana ülkemizde bilimsel ve teknolojik gelişmeler

Cumhuriyet dönemindeki ilk araştırmaları 1928 yılında, matematik alanında yapılmıştır.
Cumhuriyet döneminde yetişmiş ilk bilim adamları arasında matematikle 
ilgili olarak, Sabri Gürtop, H. Hüsnü Sayman, Hamit Diligan, Ali Hikmet 
Tungay, Salih Murad Uzdilek, Osman Alisbah sayılabilir. Daha sonraki 
yıllarda yine bu konuda çalışanlar arasında Nazım Terzioğlu, Cahit Arf, 
Nusret Kürkçüoğlu, Ali Fuat Berkman, Cevdet Bilsay, Mithat Candoğan, 
Baha Gürsoy, Ratip Berker’i saymak mümkündür.

Cumhuriyet dönemi kimya bilimi açısından da bir atılım dönemi olmuştur. Ülkemizde ilk defa  İstanbul Üniversitesi çatısı altında bir Kimya Enstitüsünün kurulmasıyla başlayan kimya çalışmaları kısa sürede diğer üniversitelerde de yaygınlaşmıştır. Günümüzde Türkiye kimya çalışmalarında dünyada önemli bir konumdadır. 2015 yılına Aziz Sancar’ın kimya dalında Nobel alması bunun önemli bir göstergesidir.


Bilim ve teknoloji alanında gerekli olan atılımları yapmakla görevlendirilen çeşitli  araştırma ve geliştirme kurumları açılmıştır.


        


Bu kurumlardan bazıları şunlardır;
1.devlet meteoroloji illeri genel müdürlüğü 
1925 yılında kurulmuştur.amaci hava tahminleri yapmak maksadıyla meteoroloji istasyonları açmak ve çalıştırmaktır. 
2.refik soydan hıfzıssıhha enstitüsü 
1928 yılında kurulmuştur. Belli başlı  görevleri arasında aşi ve serum üretmek gıda ve ilaç kontrolü yapmak ve bu konuda çalışacak elemanlar yetiştirmektir.
3.maden teknik arama genel müdürlüğü 
1935 yılında kurulmuş olan mta enerji ve tabi kaynaklar bakanlığına  bağlı bir kamu iktisadi teşebbüsüdür amacı işletmeyi elverişli maden ve taşocağı alanları belirlemek ve verimli bir şekilde işlemektir.
4.kandilli gözlemevi
1911 yılında fatih gökmen tarafından İstanbul’da kurulmuştur. Gözlemevinde astronomi çalışmalar gerçek anlamda 1947 yılında başlamıştır gözlemevi günümüzde boğaziçi üniversitesine bağlıdır.
5.makine ve kimya endüstrisi kurumu
1950 yılında kurulmuş olan kamu iktisadi teşebbüsüdür.amaci savunma ve sivil sanayi ihtiyaçlarını planlamak ekonomik bir şekilde üretmek ve pazarlamamdır.  
6.türkiye atom enerjisi kurumu
1956 yılında kurulmuştur.amaci atom enerjisininin  Türkiye’de barışçı amaçlarla ve ülke yararına kullanmasını sağlamaktır.
7.tübitak
1963 yılında kurulmuştur.amaci pozitif bilimlerin her dalında temel ve uygulamalı araştırmalar yapmak yaptırmak  desteklemek ve teşvik etmektir.
8.tübitak ulusal gözlem evi 
Gözlemevi 1935 yılında kurulmuştur. İlkin Alman astronom E. F. Freundlich tarafından kurulan bu kurum, daha sonra çalışmalarını Ankara üniversitesinde sürdürmüş ve 1962 yılından itibaren ODTÜ’de sürdüren bu kuruluş, 1982’den itibaren Boğaziçi Üniversitesiyle iletişim içinde çalışmalarını sürdürmüştür. Türkiye’de bilimsel astronomi ve astrofizik çalışmalarının yapıldığı ilk gözlemevidir.
9.bilim ve teknoloji yüksek kurumu 
Bilim ve teknoloji alanlarındaki araştırma ve geliştirme politikalarının ekonomik kalkınma sosyal gelişme ve milli güvenlik hedefleri doğrultusunda belirlenmesi yönlendirilmesi ve esgudumun sağlanması amacıyla gebzede kurulmustur  
10.ulusal metroloji enstitüsü 
Tübitak bünyesinde metroloji enstitüsü kurulmasıyla açılmıştır.          

Cumhuriyet Dönemi bazı bilim adamları 
• Ziya Nuri Birgi 
• İbrahim Refik Saydam 
• İbrahim Ethem Ulagay 
• Celal Muhtar Özden 
• Hulusi Behçet 
• Akil Muhtar Özden
• Mazhar Osman Usman 
• Mehmet Refik Fenmen
• Kerim erim
• Naciye safiye
• Fatih gökmen


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİLİME DOĞRU BAKALIM

BİLİM ŞENLİĞİ NEDİR?

TANITIM MÜZE